Motor hacimleri neden küçülmeye başladı?

Bir yandan çevresel faktörler, diğer yandan yakıt fiyatlarının neredeyse tüm dünyada artmasıyla birlikte otomotiv dünyasına yeni bir kavram daha giriverdi: Küçük hacimli turbo beslemeli motorlar.

Aslına bakarsanız bu, sadece otomotiv sektörünün değil, aynı zamanda bu motorlarla donatılmış otomobilleri satın alacak kişilerin de gündemine oturmuş durumda. Çünkü bu motorları taşıyan otomobilleri seçecek ve kullanacak olanlar elbette tüketiciler.

Özellikle Avrupa Birliği'nin koyduğu ve otomotiv üreticilerinden istediği emisyon normlarının etkisiyle başlayan “motor küçültme” operasyonlarının etkisi, aslına bakarsanız son 3-4 yıldır ciddi şekilde görülüyor zaten. esasında Volkswagen'in başlattığı küçük hacimli ve turbo beslemeli “TSI” motor, o dönemde bir “garabet” olarak nitelenmişti. Kimse bu motor serisinin örneğin Passat gibi büyük bir otomobilde yeterli performansı sağlayabileceğine pek de inanmamıştı. Hatta bugün bile inanmayanlar var. "Kocaman arabayı o motor nasıl yürütsün yahu!" şeklinde söyleniyorlar.

Ancak bu motor, Avrupa'da bir yandan övgüler almaya, diğer yandan da kaputunun altına girdiği modellerde hilafsız performanslar çıkarmaya başlayınca, işler değişti. Ardından Fransız firmaları da bu alanadoğru yönelme kararı aldı ve Renault bu işe ilk adım atan Fransız oldu. Farkındaysanız, bu konuya “şimdilik” sadece Japonlar uzak durmaya çalışıyorlar. Hatta kendi ülkesinde herkes büyük hacimli motorlar kullanan Amerikalı Ford bile artık 1.0lt gibi şaşırtıcı küçüklüğe ve 123 HP gibi sıra dışı güce sahip motorunu ön plana çıkarmaya başladı. Japonların bu işe "şimdilik" bulaşmamasının sebebi ise, her zaman olduğu gibi temkinli yaklaşmaları.

Dünyanın önde gelen araştırma ve danışmanlık kuruluşlarından Frost & Sullivan'ın hazırladığı rapor, aslında makalenin başından beri bahsini ettiğim eğilimin, nasıl da “gümbür gümbür” geldiğini gösteriyor.

Peki, bu motorlar otomobilleri gerçekten kullanılabilir kılıyor mu? Yakıt tasarrufu konusuna ağırlık veren ve otomobil seçiminde bu kritere öncelik tanıyan sürücüler açısından bakarsak, bu motorlar kendilerinden daha büyük hacimli motorlara göre daha az yakıt tüketiyor. Çekiş güçleriyse (yani tork değerleri) , sahip oldukları turbo besleme ve kompresör gibi destekler sayesinde hacimlerini aşan düzeye çıkabiliyor. Bunun için 1.2lt hacimli ve turbo beslemeli bir motora sahip bir otomobili test etmenizi öneririm. Hele de bu motorla doğru eşleşmiş bir çift kavramalı otomatik şanzımana sahipse. Emin olun şaşıracaksınız. Tabii ki, ön yargılarınızdan arınarak test ediyorsanız. Çünkü “Zaten bu motor çekmez abi!” düşüncesiyle kontağı çevirdiğinizde, sizi tatmin edecek performansa ulaşmanız zor olacaktır psikolojik olarak.

Bence küçük hacimli motor fikrine kendinizi alıştırın derim. Çünkü devir, oraya doğru gidiyor. Gerek Avrupa Birliği'nin emisyon normları, gerek artan akaryakıt fiyatları gerek ise özellikle bizim ülkemizde fazlasıyla alınan otomobil vergileri, bunu daha da cazip kılıyor. Neticede her ne kadar küçük hacimli de olsa, aldığınız performans çoğu 1.5 atmosferik motordan, 1.5 dizel motordan daha yüksek.